Efendim,sizlere
çok tatlı bir mini diziyle geldim. Daha doğrusu buna ''mini dizi'' mi denilir
pek emin değilim ama bölümlerin her birisi yarım saat. -yani mini dizi oluyor
işte ksldgşlskgls-
Birazcık
konusundan bahsedeyim.
Kapakta
yüzünü pek göremediğimiz hanım kızımız Nan Hee kısa boylu,dağınık saçlı ve
erkeklerin pek beğenmediği bir tiptir. Çok sade giyinir. Belki de kendisini hiç
sevmediğinden ve erkeklerin onu nasıl olsa beğenmeyeceğini düşündüğünden midir
nedir kendisine pek bakmaz da. Kendisini sevmiyor dediğim gibi, kendisine hiç
güveni de yoktur tabiki. Çünkü daha önce hiçbir erkek ona onu sevdiğini
söylememiştir,hiç sevgilisi olmamıştır.
Bir güzel
sanatlar fakültesinde (of okulun ismini de yazmışlardı oysa, Munsong
Üniversitesi olması lazım) okuyan Nan Hee'nin bölümü resimdir (yani ben öyle
anladım,ingilizce altyazılı izledim ama ingilizce altyazı da berbattı. Şansım
işte. Türkçe'ye çevirmeye çalışan ''Malum siteye'' girmiyorum :)) ) . Bir gün Nan Hee okula gider ve sınıfına doğru yol alır. Arkadaşı onun
için bir yer tutmuştur. Arkadaşının tuttuğu yere ilerleyen Nan Hee oturacağı
sırada aşırı yakışıklı bir çocukla karşılaşır. Çocuk kafasına bir kapşon
geçirmiştir ve gergin bir şekilde ''bir şeyi'' beklemektedir. Nan Hee sırasına gider ve ''Burası benim yerimdi
sanırım'' der. Çocuk sandalyede biraz yana kayar, Nan Hee'ye oturması için
küçücük bir yer açar. İki salak birkaç dakika küçük sandalyede yan yana, öylece
otururlar. Nan Hee der ki ''Böyle oturursak nasıl resim çizeceğiz?'' Çocuk
susar. Sonra kızın yüzüne üfler. ''İçki kokuyor muyum'' der. Nan Hee de ''Daha
ilk dersten nasıl içki içersin?'' gibi bir şey der. Çocuk ''Gerginim'' der. Her
neyse şlskdgşls bu arada Proföser sınıfa girmiştir falan. Birkaç dakika sonra
da adam ''Başlayalım mı?'' der. Çocuk ayaklanır,üstündeki kapşonluyu çıkarır.
Kıza ''Beni güzel çiz'' der ve güzel beyaz gövdesiyle (dlşkgşlskdgşslk)
sınıftaki geniş bir minderin üzerine oturur.
Bu yakışıklı
çocuk resim bölümü öğrencileri için modellik yapacaktır yani sdlkgşslkglş (ay
ne güzel konu sdkgkls o değil de benim de ablamın bir arkadaşı var,güzel
sanatlar öğrencileri için modellik yapıyor. Ve o tamamen soyunuyor
şlskgşlkdslşgkdsşl ''Sanat için soyunmak'' bu olsa gerek demek isterdim de o
para için soyunuyor. Bayağı para kazanmış şuanda,biraz ego da yapmış kendisine.
Çok zayıf ve kemikli bir vücudu olan bir erkek. Ondan onu gördükleri gibi
''Modelimiz olur musun'' demişler)
Nan Hee
çocuğu çok beğenir. Hayran hayran izlerken de onu bir güzel çizer. Çocuk ders
sonunda yanına gelip resme bakar ve ''Çok güzel'' der. Sonra da ortalıktan
kaybolur. Bir 6 ay kadar falan da hiç birbirlerini görmezler.
Fakat birgün
Nan Hee yarı zamanlı bir işe gider. İşi bir defilede çalışmaktır. Girişte
konuklara selam verip ''Hoşgeldin'' demesi gerekmektedir. Kendisi gibi üç kız
daha bu iş için gelmişltir. Yalnız diğer üç kız aşırı uzun boylu ve manken
gibilerdir. Defile işini yöneten abi üç kızın nerede duracağına karar verdikten
sonra Nan Hee'ye bakar ve şaşkınlıktan öylece kalır -diğerlerine göre onu
çirkin buldu diye-. O sırada da defilenin platformunu kuran çalışanlardan üç
kişi yaralanmıştır. Adam Nan Hee'yi konukları selamlaması için giriş kapısına
göndermek yerine sahne kurulumuna gönderir. Kısa boylu Nan Heemiz eline alır
çiviyi çekici sahneyi kurar. Bunu hem para için yapar hem de Defiledeki görev
dağılımını yöneten abi kovulmasın diye (iyi yürekli kızımız)
Nan Hee canı
çıka çıka sahneyi kurmayı bitirir. Defile başlar. Hanım kızımız sahne arkasında
oturur ve dinlenir. Defilenin bitmesine çok az bir zaman kala sahnedeki
boardlardan birisi sallanmaya başlar. Nan Hee devrilmek üzere olan boardın
önüne kendi bedenini atar. Sırtını yaslar düşmesin diye. Çünkü düşerse domino
effect misali bütün boardlar devrilecek hatta mankenler altında ezilecektir.
Bu olay
yaşanmadan önce de resim bölümü için mankenlik yapan yakışıklı çocuğumuz
defileye bir arkadaşıyla gelmiştir. Sahnedeki bir modeli çok beğenir. Yalnız
birkaç saat öncesinde de sevgilisinden ayrılmıştır dsglsdgisş. Sevgilisi de
I.O.I'dan Sohye sdlşgdsşlgks dizide I.Q.I yapmıslar yalnız grubun adını :D
Bu çocuğun
durumu da şu ki : bir kızı çok severse ondan hemen bıkıp ayrılıyor. Her
neyse,mankeni çok beğendi diye sahne arkasına giden çocuğumuz Nan Hee'yi görür.
Hemen o da sırtını boarda verir. İkisi birlikte güç bela boardı sabit tutmaya
çalışırlar. Birbirlerine güç verirler,vs. Neyseki defile biter. İkisi de aynı
anda boardın önünden çekilirler ve Nan Hee çocuğun üzerine düşer. Birkaç dakika
sarılırlar. Sonrasında da çocuk demin gözüne kestirdiği mankenin yanına gider.
Gitmeden önce de der ki ''Bu kadar güzel bir kız ölseydi çok üzülürdüm''
Yani manken
için diyor salak...
Nan Hee bu
arada kolunu da kesmiştir boardı tutarken :( çirkin olduğu için çok üzülür ve
ağlar...
Biz işte bu
sahneden sonra Nan Hee'yi odasında görüyoruz. Eline almış maket bıçağını,
çocuğu çizmişti ya tuvale. Tuvali parçalamaya kalkıyor. Acayip sinirli. Sonra
sinirinden gidip annesine çatıyor. Estetik ameliyatı için ondan para ister vs
vs Yalnız bu arada bir şeyi fark eder. Nan Hee'nin annesi ortalama bir güzeldir
fakat babası aşırı yakışıklıdır. Annesi babasını nasıl tavlamıştır anlayamaz.
Bu aklına takılır.
Sonraki
sahnelerde Se Gun'un,yani soyunan çocuğun (dsklsgdlkskl) da aslında Nan Hee ile
aynı okulda olduğunu görürüz. Moda tasarım bölümünde okuyan gencimizin bakir
olduğunu da duyarız lkdsdşkgsşlkgsl
Se Gun'un da
bir süredir aklında çok güzel bir kız vardır. Bu kızı geçenlerde Namsan'da
(yanlış hatırlamıyorsam tabi) görmüştür ve kız defterini düşürdüğünde düşen
defteri kıza o vermiştir. Artık kıyafetlerini tasarlarken gözünün önünde hep o
kız canlanmaktadır. Elbiseleri onu hayal ederek çizer. Bir tasarım yarışması
vardır ve buna katılacak olan Se Gun, geçenlerde gördüğü kızın modeli olmasını
ister. Modeli o olursa yarışmayı kazanabileceğini düşünmektedir. Yalnız kızı
bir daha görememiştir.
Gelelim en
can alıcı sahneye. Nan Hee'nin annesi kızının elinden tutar ve Nan Hee'nin
babasını nasıl tavladığını kızına anlatır. Bir arada olmalarını sağlayan şey
bir yüzüktür. Nesillerdir Mo ailesinde olan bu yüzüğü hep kadınlar
kullanmıştır. Ortalama görünüşlere sahip olan -hatta bazıları pasaklıydı
söyleyeyim şimdi dlsşgklsşk- Mo ailesinin kadınları bu yüzük sayesinde hep
yakışıklı erkeklerle evlenmişlerdir.
Bu sihirli
yüzüğü, hoşlandığı erkek Nan Hee'ye takarsa Nan Hee artık o erkeğin gözüne
başka görünecektir. Güzel görünecektir. Ama olduğundan farklı birisi olacaktır
gözünde.
Nan Hee buna
inanmaz ama annesinden yüzüğü alır. Parmağına takar. Sonra okulda Se Gunla
karşılaşır. Se Gun'a içki içmeye gidelim der. Se Gun başta ''Neden seni gibi
bir kızla içki içeyim'' gibi bir şey derken Nan Hee de ''Çok güzel bir kız daha
gelecek'' der,Se Gun ikna olur.
İkili sarhoş
olduktan sonra Nan Hee Se Gun'a bu ''Bu beni son görüşün olacak,ortadan
kaybolacağım'' gibi şeyler der. ''Sihir yapacağım'' der. Yüzüğünü çıkarır ve Se
Gun'a uzatır. Yüzüğü parmağına taktırır.
Ve böylece
olaylar başlar...
Nan Hee artık
Se Gun'un gözünde tamamen başka bir kızdır. Güzel bir kızdır.
Fakat şöyle
bir durum var. Yüzük parmağında oldukça Se Gun'a güzel görünecek. Yani yüzük
hep parmağında olmalı. Ama aynı şey annesi için de geçerli. Yüzüğü paylaşmak
zorunda kalıyorlar bu yüzden. Sabahtan, akşam saat 6-7'ye,yani babasının işten
eve dönüş saatine kadar yüzük Nan Hee'nin parmağında,geriye kalan zaman
zarfında da annesinde.
Şimdi daha da
can alıcı bir noktaya geliyorum. Se Gun'un gözündeki Nan Hee, Se Gun'un geçende
görüp de çok beğendiği kızdır ! -bu arada Se Gun Nan Hee'nin isminigerçek
halini gördüğünde hiç sormamış,öğrenmemiştir. Onun gözündeki Nan Hee bu güzel
kızdır.-
ÇOK ÇOK
DAHA HEYECANLI NOKTALAR VAR DİZİDE.
Ama söylemeyeceğim. İzleyip görürsünüz. Bayağı karmaşıklıklar dönecek dizide. İçim heyecandan şey oldu bir lskdglşdkslş
Ben konuyu
çok beğendim ya. Yalnız bu kadar güzel bir konunun mini bir diziyle harcanması
beni biraz üzdü. Şöyle biraz daha uzun bir dizi olsaydı -bölümlerin uzunluğu anlamında- çok izletirdi kendisini dizi.
Bir de beni şaşırtan bir konuya değineyim.
Meğersem MBC ,Three Color Fantasy adı altında üç tane mini dizi -bir tanesi bu
işte- yayınlamış. Ve bir tanesi de başrolünde Suho'nun yer aldığı The
Universe's Starmış !
(Kapağı çok güzel değil mi ya bütün dizilerin ? ) Öbür dizinin
de adını söylemeden önce Suho'nun dizisini yorumlamamak olmaz şimdi. Konusunu
anlatmayayım ldsglkgşdlskgşl -üşendi-
The Univese's
Star 6 bölümdü ve bu 6 bölüm gayet güzeldi. Her şey tadında ilerlemişti. Hani
bazen 16 bölümlük diziler bile sıkar ya bizi,kendi kendimize deriz ''ben bunu
bitiremeyeceğim sanırım'' diye. O duyguyu hiç yaşamamıştım. 6 bölümde çok
yetersizlik hissi de yaşamamıştım sanırsam. Az ve özdü her şey. Anlatılmak istenen
asıl noktalar verildiğinden güzel ilerlemişti.
Suho
beklediğimden çok çok daha iyi bir iş çıkarmıştı. Genel hatlarıyla diziyi kız
ilerletmişti diyebilirim ama Suho gerçekten iyiydi. Suho'yu gördüğümde genelde
içimden bir gülerdim ben. çünkü hep aklıma yaptığı absürt şeyler gelirdi.
(limon yerken yüzünün girdiği tuhaf şekiller falan sdgldkslşsklşsk) Ama bu
diziyi izlerken hiç gelmemişti. Karşımda burnunu sevdiğinin burnuna sürten çok
romantik bir erkek vardı.
Ara ara kıskanıp umutsuzluğa da düştüm tabiki ''benim
böyle bir erkek arkadaşım olmayacak'' , ''benim beğendiğim erkekler hiç bana
bakmayacak'' , ''ben bunları hiç yaşayamacağım'' diye dkglskgldşs triplere de
girdik sdkgdlşskgsşlk ne yapak dsşlgkskşl
Güzel öpüşmüştü
Suho. Dudak değdirmece yapmamıştı. İleriye gitmeyecek şekilde güzel bir öpüşme sahnesi çekmişti. Beğenmiştim ben.
neyse,biraz
spo geliyor hazır olun,ya da burayı atlayın şsdlkglşs make your choice
Sonu
beklediğim şekilde bitmemişti. Kötü son değil de ''yarım kalan mutluluk sonu''
olmuştu. Köpek ölünce üzüldüm. Kız da gidince üzüldüm. Suho,denizin kenarıyla
oğluyla bir başına kaldı. Oğlunu öptü. Gözlerim falan dolmuştu o sahnede.
OFF
son bir şey daha diyorum sdglksld bence dizinin adı Woo Joo'nun Yıldızı olarak
çevrilse daha iyi olurdu. Woo Joo dizide Suho'nun canlandırdığı karakterin
adıydı. Yalnız şöyle bir şey var ki ; woojoo = universe = evren. ''Evrenin Yıldızı'' olmamış...çünkü
genel olarak baktığımızda kaç tane yıldız var şimdi evrende. Ama Woo Joo'nun yıldızı
tek bir tane <3
Öbür dizimize
bakacak olursak -sonunda lşksdgks- o da Romance Full of Life . Başrolünde de
çok sevdiğim Yoon Si Yoon oynuyor.
Yeppudaa'da
her gördüğümde dikkatimi çeken bir kapağı var. 3 kez açıp bakmıştım
sşlkgşlskdlsş artık onu da listeme aldım. İşlerimin az olduğu bir dönemde
girişip tüm bölümleri bir seferde izlerim. Burda da yorumlarım.
Şimdi Three
Color Fantasy dedik ya,her dizinin bir tane de rengi var. The Universe’s Star
Beyaz, Romance Full of Life Yeşil ve Queen of the Ring de Altın rengi. Acaba
söylenmek istenen bir mesaj mı var ? Mesela The Universe's Stardan hareketle
söylüyorum, yıldızlar hep bizim gözümüzde beyaz olarak canlanır. Bu Queen Of
The Ring dizimize göre de yüzük altın rengi. Bir mesaj var ortada lksdgşlskglşs
üçüncü diziyi de izleyince çözerim belki :D
İsim Holmes
klsdşlgkşlksd
İsim Bond şldksşlgkslş
bu yazım
buraya kadardı. Sonraki yazımda ''Closet Monster'' isimli eşcinsel filmini ele
alacağım. Haberiniz olsun <3 öptüm herkesi